Beşiktaş Yönetimi ve Sorumluluk Krizi!

Sergen Yalçın:
“Türklerin çok önemli olduğunu düşünmüyorum. Türkler bir şekilde hallederler, gelirler, kiralık verirler falan filan. Ama yabancı oyuncular, onları muhtemelen gönderecekler. Göndermek için bir çaba sarf edecekler ve oyuncuların kontratları yüksek.”

Candaş Tolga:
“Hocam, bir de tuhaf olan ne biliyor musun? Şimdi mesela bu transferleri yapan yönetim, arazi kayıp. Yani sadece Hasan Arat kayıp değil, diğerleri… Bir Hüseyin var ortada, Hüseyin, sevgili Hüseyin. Bu transferleri… Ya bu diğer arkadaşlar neredeler mesela? Bu yönetici diye ortalarda gezen arkadaşlar. Ya şu mesela şu üç tane yabancı oyuncunun, kendi aldıkları oyuncuların… Ben sorumluluklarını taşısınlar isterim yani. Böyle bir şey var mı? Böyle bir dünya yok.”

Sergen Yalçın:
“Bak, ben sana bir şey söyleyeyim mi? İşler kötü gidince futbolda… Hiç kimse sorumluluk falan taşımaz. Takım şampiyon oldu, bir tane yönetici televizyona çıktı dedi ki, ‘Şampiyonluk yönetime yazar.’ Bunu diyen yönetici, 8 aydır tesise bile gelmiyor. Sekiz aydır tesise gelmeyen yönetici, televizyona çıkıp şampiyonluk yönetime yazar dedi. Bu adam sekiz aydır tesise bile gelmedi, düşün. Şampiyonluk maçına geldi sadece, son maç. İlk maçta yok.”

Candaş Tolga:
“Hocam, ben futbolla hiç alakam yoktu benim yönetimdeyken. Benim sorumluluğum iletişimdi. İstifa ettim 2019’da, ocağında. Ayrıldıktan sonra bana şey yazıyorlardı: ‘Bu Lens’i Beşiktaş’a nasıl getirdin?’ Bana, Mustafa Pekdemek sordular. ‘Sen mi getirdin?’ Mustafa Pekdemek… Muhtemelen ben lisedeyken falan geldi Beşiktaş’a. Yani bana bile sordular, peki sorsunlar. Yönetici olarak varsa sorumluluğum, sonuna kadar da kabul ederim ama ben hiç futbolla ilgilenmedim. Ama ben şunu anlamıyorum: Hasan Arat yönetiminde ortada gezen bir sürü insan vardı yönetici. Ya biriniz de çıkın mesela, anlatın bakalım, bu adamları getirdiniz buraya, bunların sorumluluğunu alın. Ya bu ne olacak mesela? Beşiktaş bu kazığı yedi.”

Bir yanıt yazın

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu